T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
DİYARBAKIR / BAĞLAR - Eczacılar İmam Hatip Ortaokulu

Haberler

Nis

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı okulumuzda yapılan etkinliklerle coşkuyla kutlandı. Emeği geçen tüm öğretmen ve öğrencilerimize teşekkür ederiz.

Nis

ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

Öğretim yöntemlerinin seçiminde öğrenci özelliklerine uygunluk büyük öneme sahiptir. Her konu ve öğrenme düzeyi için uygun tek bir yöntemden bahsetmek mümkün değildir. Bu sebeple yöntemler seçilirken hedeflere, öğrenci ve konunun özelliklerine dikkat etmek gerekir.

 

 

Yöntem Seçimini Etkileyen Faktörler

Bir konunun öğretiminde kullanılacak yöntemler seçilirken aşağıda belirtilen faktörleri göz önünde bulundurmak gerekir.

1.       Programın / dersin amaçları

2.       Konunun ya da içeriğin özellikleri

3.       Öğrenci özellikleri

4.       Materyaller

5.       Maliyet

6.       Zaman

7.       Öğrenci sayısı

 

 

1. DÜZ ANLATIM (TAKRİR) YÖNTEMİ

Bilgileri öğretmen tarafından öğrencilere aktarıldığı, öğrencilerin pasif dinleyici konumunda oldukları geleneksel bir yöntemdir. Bu yöntemi kullanarak bilişsel alanın bilgi, duyuşsal alanın alma ve tepkide bulunma, psikomotor alanın uyarılma basamağındaki kazanımlara ulaşılabilir. Her ne kadar geleneksel yöntem olarak tanımlasak da, üst düzey davranışları kazandırmada kullanamasak da, bu yöntem tüm derslerde kullanılır. Kalabalık bir sınıfa bilgi vermede, süre sınırlıysa, öğrencileri ikna etmede, konulara açıklık getirmede, derse giriş aşamasında, dikkat çekmede, öğrencileri güdülemede, konular arasında geçiş yapmada, derste kullanılacak materyalleri tanıtmada, dersin sonunda özetleme yapmada etkili bir şekilde kullanılır.

Uzun süreli anlatımlar çok sıkıcı olacağından mümkün olduğu kadar kısa süreli anlatımlar yapılması gereklidir. Öğretmenin dili iyi kullanması, tonlamalarla öğrencilerin dikkatlerini toplaması, güncel yaşamadan örnekler vermesi, aralarda öğrencilere sorular sorarak onları da sürece katması ve etkin hale getirmesi, anlatımı sıkıcılıktan kurtarmak için harita, model, grafik, slâyt gibi materyaller kullanması oldukça önemlidir. Bu yöntemde öğrenciyi tanımak zorlaşır.

 

 

Düz Anlatım Teknikleri

1.       Formal öğretmen anlatımı: Öğretmenin ders planı çerçevesinde konuyu anlatması.

2.       İnformal öğretmen konuşması: Öğretmenin ders planı dışında günlük ya da popüler konular hakkında konuşması.

3.       Brifing: Bir kurumun işleyişi ya da teknik bir konuda (Genel Kurmay Başkanlığının Bakanlar Kuruluna ülkenin güvenliği hakkında bilgi vermesi) yapılan kısa bilgilendirmedir.

4.       Demeç: Basın ya da yayın organlarına yapılan açıklamalardır.

5.       Konferans: Bilimsel, toplumsal ya da sanatsal bir konuda bir uzman tarafından bilgi vermek için yapılan konuşmadır.

6.       Söylev (Nutuk): Herhangi bir konuda yapılan duygusal yönü ön planda konuşmadır. Örneğin okul müdürünün 10 Kasım Atatürk’ü Anma Töreni’nde Atatürk’ün üstün kişiliğini ve içinde bulunduğu şartları anlatması.

 

 

2. PROBLEM ÇÖZME YÖNTEMİ

Konunun kazanımları çerçevesinde güncel yaşamla ilgili ve öğrencinin düşünmesini sağlayacak bir problemin sınıf ortamına getirilerek bilimsel problem çözme basamaklarının (Bakınız: Araştırma-İnceleme Yoluyla Öğretim) kullanılmasıyla çözülmesi amaçlanır. Bu yöntemde öğrenci aktiftir. Öğretmen yol gösterici, yardımcı ve cesaretlendirici olmalıdır. En az uygulama düzeyindeki kazanımlara ulaşmak için kullanılır. Öğrenciye bilimsel tutum kazandırır. Analiz ve sentez düzeyindeki kazanımlara ulaşmayı da destekler. Önkoşul öğrenmelerin yetersiz olması durumunda (bilgi-kavrama) kullanılması mümkün değildir. Problem açık anlaşılır ve net olmalıdır. Anlaşılmayan bir problemin çözülebilmesi oldukça güçtür. Sınama yanılma, içgörü kazanma, neden-sonuç ilişkileri kurma, aktif düşünme ve akıl yürütme gibi etkinlikleri kapsar. Problem çözme ile öğrencilere eleştirel düşünme, yaratıcı düşünme ve yansıtıcı düşünme gibi beceriler kazandırılır. Bu yöntem fazla zaman alabilir ve öğrenmenin değerlendirilmesi güçtür.

 

 

Problem Çözme Teknikleri

1.       Tümdengelim: Gerçekliği bilinen genel ilkelerden ya da genellemelerden yola çıkarak özel kurallara varma yoludur.

2.       Tümevarım: Örneklerden ya da özel kurallardan yola çıkarak genellemelere varma yoludur.

3.       Analoji: Bilinmeyen bir konunun bilinen bir konuya benzetilerek açıklanması yoludur. Örneğin Fen Bilgisi dersinde, kalbin çalışmasının bisiklet pompasının çalışmasına benzetilerek açıklanması.

4.       Analiz: Bütünün detaylarıyla / bileşenlerine ayrılmasıdır.

5.       Sentez: Analiz yoluyla bileşenlerine ayrılmış bir bütünün yeniden oluşturulmasıdır.

6.       Diyalektik yaklaşım: Tez-antitez ve sentez sürecini içerir. Sentez ne tezin kabul edilmesi ne de antitezin kabul edilmesidir. Hem tezden hem de antitezden bölümler içeren bir çözüm yolu oluşturulmasıdır.

7.       Hipotetik-Dedüktif: Önce tümevarım, sonra tümdengelim yöntemiyle bir problemin çözülmesi sürecidir.

8.       Reprodüktif: Yeni, orijinal ve yaratıcı çözüm yolları oluşturmadır (Bilişsel alan-sentez)

 

 

3. TARTIŞMA YÖNTEMİ

Kavrama düzeyindeki kazanımlara ulaşmada öğrenciyi merkeze alan bir yaklaşımdır. Bilgi düzeyinde eksikler olduğunda kullanılabilmesi mümkün değildir. Öğrencileri düşünmeye yönlendirmek, anlaşılmayan konuların açıklanması ve öğrenmenin pekiştirilmesi için öğretmen-öğrenci ve öğrenci-öğrenci etkinliklerinin üst düzeyde kullanıldığı bir yöntemdir. Öğrencilerin konuları ne düzeyde anladıklarının belirlenmesi için de bu yöntem kullanılabilir. Tartışma yönteminde ayrıca öğrencilerin kendilerini ifade edebilme başkalarının görüş ve fikirlerine saygı duyma ve iletişim becerilerini geliştirmek de amaçlanır. Tartışma yönteminin uygulanması için sınıfta demokratik bir ortam oluşturması önemlidir. Tartışma yöntemi ile uygulama, analiz ve sentez gibi üst düzey kazanımlara ulaşmak da amaçlanır.

Tartışılacak konu ve tartışma şekli öğretmen ve öğrenciler tarafından birlikte belirlenmelidir. Tartışma konusu ile ilgili olarak öğretmenlerin ve öğrencilerin önceden hazırlık yapmaları gereklidir. Tartışmanın biçimini belirlemede sınıftaki öğrenci sayısı dikkate alınmalıdır. Bir tartışma süresi belirlenerek bu süreçte tartışmanın konu dışına çıkmaması için gerekli önlemler alınmalıdır. Tartışmanın amacına uygun bir şekilde yürütülebilmesi için ilgin ve öğrencilerin dikkatini çekecek konular seçilmelidir. Tartışmada bazı öğrencilerin tartışmayı tekellerine alması önlenmelidir. Tartışma sonunda ve özetleme ve değerlendirme yapılmalıdır. Değerlendirmede tartışma süreci dikkate alınacağından bu yöntemde öğrencilerin değerlendirilmesi zordur.

 

 

Tartışma Teknikleri

Tartışma yöntemi tartışılan konunun niteliği ve gerekliliklerinden dolayı farklı teknikler kullanılarak gerçekleştirilebilir.

1.       Sempozyum: Aynı konuyla ilgili olarak iki ya da fazla katılımcının bir izleyici grubu önünde bilimsel çalışmalarını özetledikleri ve tartıştıkları bir tekniktir. Sınıf ortamından daha çok ulusal ve uluslararası düzeydeki katılımcılar vardır. Sempozyumun hazırlanması ve organizasyonu uzun bir süre alır. Ekonomik maliyeti yüksektir. Katılımcı sayısının fazla olması ve farklı ülke ya da bölgelerden gelmeleri geniş anlamda bilgi paylaşımının yaşanmasını sağlar. Bu bağlamda bilgilenme şöleni olarak da adlandırılabilir. Sempozyumumdaki her oturumda 3-5 ya da 5-7 katılımcı yer alır. Oturumu yöneten bir oturum başkanı vardır. Her katılımcı çalışmasını eşit sürede sunar ve sunumun bitiminde dinleyicilerin sorularıyla katıldıkları bir soru cevap etkinliği yapılır. Konu özetlenerek sonuca ulaşılır.

2.       Seminer: Bir alandaki uzman kişilerin bir konu üzerinde yaptıkları bilimsel çalışmayı sundukları bir tekniktir. Sunulan çalışma spesifik bir alanla ilgili olduğundan dinleyicilerinde konu ile ilgili ön bilgilere sahip olmaları gereklidir. Semineri yöneten bir başkan vardır ve başkan sunulan seminer konusu alanında uzman olmalıdır. Seminer genellikle bir kişi tarafından verilir fakat birden fazla kişi de seminer sunabilir. Bir öğrencinin bir konu üzerinde çalışarak sınıfa yaptığı çalışmayı sunması sınıftaki uygulamaya bir örnek olarak verilebilir. Çalışmayı öğrenci yapacağından, öğrenciye sorumluluk kazandırma amacı güder. Ayrıca seminer çalışmasının belli bir alanda yapılmasından dolayı konunun derinlemesine öğrenilmesinde öğrenciye kolaylık sağlar. Seminere hazırlık aşaması uzun süre alabilir.

3.       Panel: Bir grup uzmanın güncel ya da sosyal bir konuyu dinleyiciler karşısında birbirleri ile tartışması şeklinde gerçekleşir. Konu tek katılımcılar birden fazladır. Her katılımcının konuyu farklı bir yönüyle ele alması ve katılımcıların aralarında tartışmaları konunun değişik açılardan ve derinlemesine irdelenmesini sağlar ve dinleyicileri düşünmeye sevk eder. Panel yöneticisi bir başkan vardır ve o da konu alanında uzmandır. Panele katılanların daha önceden konuşmalarıyla ilgili hazırladıkları bir metni sunmaları uygun değildir. Bunun yerine günlük konuşmayı gerçekleştirmeleri ve dili etkin kullanmaları gereklidir. Uzmanlar arasındaki konuşma ve tartışmalar tamamlandıktan sonra dinleyicilerin soru sormaları ve görüş almaları vardır.

4.       Zıt Panel: Kendi içinde panelin özelliklerini taşır. Zıt panelde sınıf biri soru grubu biri yanıt grubu olmak üzere ikiye bölünerek paneli yönetecek bir lider belirlenir. İşlenmiş konuları tekrar etme ya da gözden geçirme için kullanılabilir. Konu sınıfa sunularak soru grubunun konuyla ilgili soruları, yanıt grubunun da muhtemel soruların yanıtlarını oluşturmaları için 10-15 dakikalık bir çalışma süresi verilir. Soru grubu kendi içlerinde tartışarak ve görüşlerini birleştirerek soruları ve yanıt grubu da kendi içinde muhtemel soruların yanıtlarını oluştururlar. Hazırlık aşamasından sonra soru grubu yanıt grubuna soru sorar, yanıt grubu da soruları yanıtlanır. Sürekli tek bir öğrencinin soru sorması ya da yanıltıcı soruların sorulması, aynı şekilde tek bir öğrencinin soruları yanıtlamasına müsaade dilmemelidir. Bir süre sonra grupların görevleri değiştirilerek aynı işlemler tekrarlanabilir. Her grup kendi içinde alt gruplara ayrılabilir. Ayrıca öğrencilerin özetleme ve tekrar yapmalarını sağlar.

5.       Forum: Bir konuda bir başkanın ya da sınıfta öğretmenin yönettiği bir ortamda birkaç öğrencinin (katılımcının) konuyla ilgili farklı düşüncelerini dinleyiciler karşısında savunması ile gerçekleştirilen bir etkinliktir. Öğrencilerin birbirleri ile tartışmazlar. Sadece görüşlerini savunurlar. Dinleyiciler başkandan (öğretmenden) söz alarak istedikleri katılımcılara soru sorabilirler. Panelden sonra kullanılması da mümkündür. Örneğin “Osmanlı imparatorluğunun gerileme devrindeki olaylar ve etmenler” incelenecekse kullanılabilir. Forum yöneticisinin ara ara gelinen noktalarla ilgili özetlemeler yapması uygundur.

6.       Kollegyum: İki grubun bir konu üzerinde tartışması şeklinde gerçekleşir. Bir grup konu alanı uzmanlarından, diğer grup ise dinleyicilerden (öğrencilerden) oluşur. İki panelin aynı anda uygulandığı bir tartışma tekniği olarak da düşünülebilir. Dinleyici grubundakilerin de önceden bir hazırlık yapması gereklidir. Bu tartışma tekniğinde de bir başkan vardır ve tartışmayı yönlendirme ve kontrol etmede etkin sorumluluk alır. Dinleyici (öğrenci) grubu konu üzerindeki görüşlerini açıklarken ve tartışırken yetersiz kaldıkları durumda kaynak grubuna soru sorarak yanıtları alırlar.

7.       Vızıltı (Buzz) Grupları: Kısa süreli tartışma gruplarıdır. Bu gruplarla gerçekleştirilen tartışmalar bir ders saati sonunda biter. Vızıltı 22’de iki öğrencinin oluşturduğu bir grupta her öğrencinin bir konu üzerine iki dakika konuşması ve toplam dört dakikada tartışmayı bitirmesi gerekir. Vızıltı 66’da altı öğrencinin bir konu üzerinde altışar dakika konuşması ve 36 dakikada tartışmayı bitirerek konuyu özetlemesi vardır.

8.       Açık oturum: Sosyal, sanatsal, siyasal ya da düşünsel bir konuda ilgili kişilerin bir başkan yönetiminde izleyiciler karşısında tartıştığı bir tekniktir. Her konuşmacı birden fazla söz alma hakkına sahiptir. Tartışmanın anlaşılması açısından katılımcıların herkesin anlayabileceği açık bir dil kullanmaları önemlidir. Tartışma sürecinde ortaya çıkan sonuçlar ara ara özetlenmeli, tartışmanın sonunda da mutlaka bir değerlendirme ve özet yapılmalıdır.

9.       Münazara: İki ekibin bir konuyla ilgili farklı iki tezi ele alarak jüri grubu önünde tartışmaları şeklinde uygulanır. Bu teknikte üç farklı grup vardır;

10.   1. Tezi ya da görüşü savunan grup.

11.   2. Tezi ya da görüşü savunan grup.

12.   Savunulan görüşleri ya da tezleri değerlendiren jüri grubu.

Her grubun görüşme süresi 4-5 dakikadır. Fakat savunma amaçlı konuşmada biraz daha fazla süre verilmesi uygundur. Her grubun (a,b) kendi görüşlerini savunmaları gerektiğinden dolayı ciddi bir ön hazırlık yapmaları gereklidir. Değerlendirmeyi yapacak olan jüri grubu her bir grupta yer alan öğrencileri tek tek değerlendirdikten sonra kazanan grubu açıklar. Bu teknikte karşı tezin çürütülmesi söz konusu değil sadece kendi görüşünü iyi bir şekilde savunma vardır.

1.       Çember tartışma tekniği: Küçük bir grubun (10-15 kişi ya da daha az) bir konu ya da ünitenin başlangıcında bir örüntü ve genel bakış açısı oluşturmasında ve değerlendirmesinde kullanılır. Öğrencilerin çember şeklinde oturarak lider yönetiminde kendilerine sorulan soruları cevapladıkları bir tartışma tekniğidir, öncelikle bir lider ve sorulara verilecek cevaplan not alacak bir sekreter belirlenmesi gereklidir. Tartışmaya katılacak 10-15 öğrenci çember biçiminde oturur. Lider, tartışma konusu ile ilgili açış konuşmasını yaptıktan sonra, katılanlara sıra ile sorularını yöneltir. Her bir konuşmacıya 1-2 dakikalık konuşma süresi verir. Konuşmalar sırasında hatalı cevaplar olursa liderin düzeltmesinde yarar vardır. Gerekli görülürse ikinci bir konuşma turu daha yapılabilir. Bu sırada sekreter verilen cevapları not almalıdır. Tüm katılanların konuşmalarını tamamlamalarından sonra lideri kapanış konuşmasını yaparak tartışmayı bitirir.

2.       Philips 66: Sınıfta oluşturulan altışar kişilik grupların bir sorun ya da kavramın tanıtılmasına yönelik olarak 6 dakika çalışmaları gereken bir tekniktir. Sınıftaki öğrenciler sınıf mevcuduna göre altışar kişilik gruplara bölünürler. Grup üyeleri kendi içinde 6 dk. boyunca konuşur. Bu sürede her grup üyesi 1 dk. konuşur. İçlerinden biri her üyenin düşüncelerini not alır. 6 dk. sonunda bu 6 görüşten tek bir görüş çıkarılır ve grup sözcüsü bu düşünceyi diğer gruplara grup görüşü olarak açıklar. Öğrencilerde rol alma, sorumluluk üstlenme, karşısındakini dinleme ve görüş kazanma gibi sosyal becerilerin geliştirilmesinde ve monoton sınıf ortamına hareket getirmede etkilidir. Zamanın ekonomik olarak kullanılmasını sağlar. Tartışma sonunda öğretmen grup görüşlerini değerlendirir. Sınıftaki öğrencilerle her grubun 6 kişi olması sağlanamıyorsa (öğrenci sayısı 6 ya da katları şeklinde değilse) tekniğin özellikleri göz önünde bulundurularak gruptaki öğrenci sayısında değişiklik yapılabilir.

 

 

4. ÖRNEK OLAY YÖNTEMİ

Bu yöntem, gerçekleri ve sorunları yansıtan öykülemeler etrafında organize edilmiş öğrenme uygulamaları bütünü olarak tanımlanabilir. Örnek olay konu ile ilgili gerçek yaşamdan alınmış (öğretmenin yaşadığı, başkaları tarafından yaşanmış olayların gazete ve dergilerden alınması, öğrencilerin yaşamlarında karşılaşmaları muhtemel olaylar) olayların sınıf ortamına getirilerek öğrencilerin etkin katılımları ve grup tartışmalarıyla çözümüne yönelik olarak kullanılan bir tekniktir. Örnek olayın güncel olması ve öğrencilerin ilgisini çekmesi, birden fazla çözüm üretilebilir olması, tüm yönleriyle açık ve anlaşılır olması, anlamlı olması ve kendi içinde bir bütünlük taşıması oldukça önemlidir. Öğrenciler gruplara ayrılarak örnek olayı farklı açılardan irdeler ve çözüm önerileri geliştirirler. Öğrencilerin kavrama, uygulama, analiz, sentez ve değerlendirme düzeyindeki kazanımlara ulaşması, yansıtıcı düşünme ve eleştirel düşünme becerileri kazandırmak için kullanılır. Derslerinde, problemlere çözüm üretmeyi öğrenen öğrencilerin bu deneyimlerini yaşamlarına yansıtmaları beklenir. Tartışma sonunda her bir grubun ulaştığı sonuçlar sınıfta açıklanarak özetlenir. Böylece problemlere yaratıcı çözüm önerileri getirilmeye çalışılır. Ön öğrenmelerin yetersiz olduğu durumlarda bu yöntemin kullanılması mümkün olmaz.

 

Nis

BİR EĞİTİMCİ OLARAK HZ MUHAMMED(SAV) EFENDİMİZ

EĞİTİM NEDİR: Hedef kitlede istendik davranış değişikliği yapma çabasıdır.

EĞİTİM NEDEN GEREKLİ: insan öğrenmeye muhtaç olarak yaratılmıştır.

GERÇEK MANADA MUALLİM KİMDİR? Rab olan ALLAHTIR gerçek ALİM DE ODUR

ALLAH (ÇÇ) İNSANLARI NASIL TERBİYE EDİYOR: Elçiler göndererek

 RİSALET(ALLAHIN ELÇİLİĞİ) GEREKLİMİ GEREKLİYSE NEDEN: Gerekli çünkü Allah insanları bu dünyaya imtihan için göndermiş hesap günü insanların bizim bundan haberimiz yoktu diye itiraz etmemeleri için... çünkü Allah adildir kullarına asla haksızlık etmez...

NEDEN HZ PEYGAMBERİ ÖRNEK ALMALIYIZ:ربئ فاحسن تؤدىب لقد كان فئ رسولله اسؤتن حسنت  ادبنى  Beni rabbim terbiye etti terbiyemi ne güzel etti... "Ant olsun ki Allah Rasulün de sizin için güzel örneklik vardır"  Deki eğer Allah ı seviyorsanız bana ta Bana tabi olunki Allah ta sizi sevsin... 

ALLAH RASULÜ İNSANLARA HANGİ KONULARDA REHBERLİK MUALLİMLİK YAPMIŞTIR:

İnsanların tarih boyunca en çok merak edip cevabını aradıkları konularda... bunların başında neler gelir:    EY İNSAN KİMSİN? NEREDEN GELDİN? BURDA İŞİN NE? NEREYE GİDECEKSİN? HAYATIN ANLAMI NEDİR?  Felsefe tarihi bu soruların cevabını arama tarihidir. Bu çetin soruların hakiki cevabını peygamberimize kim nasıl öğretti? Allah cc vahiy yoluyla yani kuranla...

Peygamberimiz işe nerden nasıl başladı? İnsanların bakış açısını değiştirmekle ilk inen kuran  ayeti  YARATAN RABBİNİN ADIYLA OKU( kainat kitabına  Allahın adıyla bak)

TERBİYENİN AMACI NEDİR: :  Hakikatı tahsil uhuvveti tesis ederek İnsandaki kötü ahlakları huyları kaldırıp iyilerini yerleştirmedir..

DİYELİMKİ DEĞİŞTİRDİK KARŞILINDA NE KAZANACAĞIZ: Yeryüzünde barışın ve kardeşliğin egemen olmasını sağlayarak  İki dünya mutluluğunu kazanacağız..

PEYGAMBERİMİZ HANGİ KÖTÜ HUYLARI KALDIRDI YERİNE NELERİ GETİRDİ ?

Kibrin yerine tevazu, yalanın yerine doğruluğu,  bencilliğin yerine diğergamlığı, zulmün yerine adaleti, kıskançlığın yerine gıptayı,aceleciliğin yerine teenniyi, cimriliğin yerine cömertliği, cehaletin yerine ilmi, düşmanlık yerine kardeşliği, tembellik yerine çalışmayı, aşırılık yerine orta yolu, haramın  yerine helali, hırsızlık yerine emeği, dünya sevgisi yerine ahreti, mal sevgisi yerine vera ve kanaatı, intikam yerine affı, inat yerine hakta sebatı, katı kalplilik yerine merhameti, vazife dağıtımında  tarafgirlik ve yakınlık yerine ehliyet ve liyakatı vb daha nice sayamadığımız kötü ahlakların yerine güzelerini getirmiş ve yerleştirmiştir...

Peygamberimiz cahiliye toplumundaki bunca kötü ahlakı kısa zamanda nasıl değiştirdi? Nasıl bir eğitim metodu uyguladı?

1)     Allahın yardımıyla ve ona dayanarak..  "feiza azemte fil emri fetevekkel alellah"

2)     Davasındaki samimiyetine insanları ikna ederek: bir elime güneşi bir elime ayı... eminliği..

3)     Tutarlı olması: kendi yapmadığı şeyi başkasından istememesi "lime tekulune mala tefalun"

4)     Beklentisiz olmak:  "ben sizden bir ücret istemiyorum benim ücretim Allaha aittir"  "sizden bir şey istemeyen hidayet rehberlerine uyun"

5)     Adanmışlık  ve çalışma: "felealleke bahiun nefseke ala asarihim in lem yu'minu bihezel hadisi eseven" şimdi sen bu söze inanmıyorlar diye kendini onların arkalarından helakm

edeceksin..merhamet edinki göktekilerde size merhamet etsin"

7)     İstişare : onların işleri aralarında istişare (danışarak) ortak akılladır"  "bir iş yapacağın zaman onlarla istişare et"

8)     Tedricilik : kolaydan zora doğru derecelendirme iman, namaz, oruç,zekat,cihat...

9)     Temsil yöntemi: anlatacağı meseleyi örneklendirerek verme. Nedersiniz sizden birinin kapısının önünden bir nehir geçse günde beş kere ondan yıkansanız kirden sizde eser kalırmı? Hayır dediler namazda böyledir..

10)Uygulamalı eğitim yaşayarak yaparak öğretme: inen kuran ayetlerini en önce kendinde tatbik etmesi yaşayarak yaparak öğretmesi. "lime tegulune mala tefalun"

11)Teklifi mala yutakta bulunmama(güç yetiremeyeceği bişeyi) istememe: İçkiye mübtela birine tebliğ ederken işe içkiyi bırak diye başlamama.. teklif ettiği din herkes tarafından yapılabilecek kolaylık ve sadelikte idi bir bedevi insanları neye çağırıyorsun diye sorunca bir olan Allaha inanmaya başka günde beş vakit namaza başka yılda bir ay oruca başka zekata başka hacca başka bu kadar bedevi tamam ne eksik yaparım ne fazla dedi ve çekip gitti.. ardından Allah rasulu dediklerini yaparsa cennetliktir kurtulur buyurdu...

12)Hoşgörü :namaza içkili gelen birine hz ömer kızınca bırak ey ömer o Allah ve rasulünü , Allah ve rasulüde onu seviyor buyurdu.. bir bedevi mescide bevledince ona çıkışanları engelledi bırakın adamı dedi..

13)Sabır: başına gelenlere namazla ve sabırla dayan  sabır belanın tosladığı ilk andadır

14)Dünya ve ahiret dengesi: hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için yarın ölecekmiş gibi ahret eçin çalış... Allahın sana verdiklerinden ahret yurdunu ara dünyadan da nasibini unutma...

-Eğitimde örneklendirme ve model olma

Asr-ı Saâdet: Peygamber Efendimiz sahabe-i kirama anlatmış olduğu her olayı, vermiş olduğu her bilgiyi uygulamalı olarak göstermiş ve hayatının her aşamasında bizzat kendisi de numune olmuştur. Ebû Hureyre (ra)'den rivayetle Resûlullah (s.a.v) "Ne dersiniz? Sizden birinin kapısı önünde bir ırmak bulunur da o kimse o ırmakta günde beş defa yıkansa, o adamda kir kalır mı?" Bu soru karşısında Sahabe-i Kirâm: "Hayır üzerinde kirden bir şey kalmaz." diye cevap verdiler. Bunun üzerine Efendimiz (s.a.v): "İşte beş vakit namaz da böyledir. Yüce Allah (beş vakit) namaz sayesinde günahları silip temizler." buyurmuştur.

Günümüz: Günümüz eğitim anlayışında öğretmen sürekli olarak bilgileri anlatan bir kişi olmaktan ziyade, uygulamalı olarak anlatmış olduğu bilgileri tatbik etme ve tepeden tırnağa örnek teşkil etmesinin daha faydalı olacağı kabul edilmektedir. Bunun öğrenci üzerinde daha tesirli olduğu ispatlanmış bir gerçektir.

-Beyin fırtınası (Brain Storm)

Asr-ı Saâdet: Peygamber Efendimiz toplumu ilgilendiren birçok konuda mutlaka onların fikirlerini alır uygulanabilir olanları değerlendirmeye tabi tutardı. Hendek savaşında birçok kaynakta belirtildiği gibi Allah tarafından Peygamber Efendimize hendek kazma fikri ilham edildiği halde sahabenin fikrini sorarak onlarla beyin fırtınası yaptıktan sonra hendek kazma sonucuna ulaşılmıştır. Hatta projenin ilerleyen aşamalarında hendeğin nerelere kazılacağı, derinliklerinin ne kadar olacağı da yine ortak fikir üretme yoluyla karara bağlanmıştır.

Günümüz: Beyin fırtınası; bir grubun belli bir zaman zarfında bir konuya çözüm getirmek, karar vermek için düşünce ve fikir üretmek amacıyla akıllarına gelen fikirleri çekinmeden ifade etmelerini sağlayan bir tekniktir.

-Merhamet eğitimi

Asr-ı Saâdet: Peygamber Efendimiz bir hadisi şerifinde : "Ben sizin aranızda tıpkı kırda ateşin başında oturup da hayvanların, kelebeklerin, kuşların, cümle mahlûkatın, o ateşe düşmesini önlemeye çalışan adama benzerim. Ben o ışığın cazibesine kapılan, fakat yanacağını bilmeyen o hayvanları ve yaratıkları ateşten korumak için çalışıyorum." (Buhari) buyurmaktadır.

Günümüz: Günümüz eğitim bilimlerinin verilerine göre, eğitim sırasında şefkatle, merhametle muhataba yaklaşım, eğiticiye de öğrenciye de rahatlık kazandırır ve mutlu edici bir disiplin oluşturur. Baskı, dayak, şiddet, korkutma gibi cezalandırıcı davranışlarla ise, sevgi ve güven ortamı zedelenir veya yok olabilir.

- Eğitim öğretimin yapıldığı mekân

Asr-ı Saâdet: İslam'ın ilk yıllarından itibaren eğitim-öğretim mekânları olarak mescitler kullanılmıştır. Ancak kullanılan mescitler çok yönlü tutularak ibadet yeri, ilim öğrenilen müessese, ordu karargâhı, aktif eğitim dediğimiz yeni öğrenilen bilgilerin tatbik edildiği yer, insanlara toplu olarak bilginin aktarıldığı alan (konferans) ve elçilerin kabul edildiği bir mekân olarak kullanılmıştır. Hatta bazı kaynaklarda mescitler için İslam'ın ilk yatılı üniversiteleri ifadesi kullanılmıştır.

Günümüz: Günümüz eğitim sistemlerinde eğitim-öğretim faaliyetlerinin yapıldığı okullarda, üniversitelerde her türlü faaliyetin yapılabilmesi için uygun ortam oluşturulmaya çalışılmaktadır. Özellikle ülkemizde de son yıllarda ortaya atılan ''okullar hayat bulsun'' projesi ile eğitim-öğretim yuvalarının daha canlı ve birçok etkinliğin yapılabileceği alanlara dönüştürülmesi hedeflenmektedir.

 

- Tümdengelim (bütün-parça-bütün ilişkisi) ilkesi

Asr-ı Saâdet: Peygamber Efendimiz konuları öğretirken adım adım ilerler en genel bilgilerden yola çıkarak özel alanlara yönelirdi. Muaz Bin Cebel (r.a.)'ı Yemen'e gönderen Peygamber Efendimiz, onu şöyle uyarmıştır: "Sen ehl-i kitap olan bir topluluğa gidiyorsun. Onlara önce Allah'ın birliğinden, Ondan başka ilah olmadığından, Muhammed'in Allah'ın kulu ve Rasulü oluşundan bahset. Bunu anlat. Eğer bunu kabul ederlerse beş vakit namazı anlat, onu öğret. Şayet bunu da kabul eder ve uygulamaya başlarlarsa bu defa zekâtı anlat."

Günümüz: Öğrenme konuları ana başlıklarda (bütünden) alt başlıklara (parçaya) ayrılarak öğretme ilkesine dayalı bir öğretim usulü ve tekniğidir.

- Çoklu zekâ teorisi

Asr-ı Saâdet: Peygamber Efendimiz bir konunun öğretilmesi sırasında birçok farklı yöntem ve tekniği kullanarak insanların ilgi ve alanlarına hitap edecek şekilde farklı öğrenme yöntemlerini kullanıyordu. Anlatılan konunun akılda iyice yer etmesi için birçok farklı duyuya hitap edecek etkinlikler kullanırdı. Örneğin bir defasında ashabı kiram ile otururken, onlara doğru yoldan, istikametten bahsederken, eline bir çubuk alarak önce dosdoğru bir çizgi çizer. Sonra da sağına ve soluna bazı çizgiler çizer. Doğru ve dümdüz olan çizgiye, "Bu sıratı müstakimdir." buyurur. Diğer eğri ve yan çizgilere de "Bunlar da batıl yollardır." buyurur. Yine Peygamber Efendimiz bir konuyu öğreteceği zaman farklı zekâ alanlarına hitap edecek şekilde anlatırdı. Yukarıdaki örnekte görsel hafızaya, namazın nasıl kılınacağını anlatırken işitsel hafızaya, namaz kılma eyleme için kinestetik hafızaya başvurmuştur.

Günümüz: Öğrenme psikoloğu olan Howard Gardner zekâ kavramları ile ilgili olarak ortaya atmış olduğu çoklu zekâ kuramında zekânın kısıtlı olarak tanımlanması yerine çok yönlü olarak bakılması ve eğitim- öğretim metotlarının bu yönde tekrar düzenlenmesi gerektiğini savunuyordu.

- Kişiye özel eğitim

Asr-ı Saâdet: Peygamber Efendimiz Mekke'de "Darü'l- Erkam", Medine'de de "Ashabı Suffe" olarak karşımıza çıkan eğitim yuvalarında bireye özgü eğitim modelini uygulamıştır. Yetenekli ve farklı gördüğü çocukları özel olarak eğitmiştir. Ashabı Suffe'de yetişen Ebu Hureyre Hazretlerinin muhteşem bir hafızası vardı. Ashabı Suffe'de almış olduğu eğitim ile beş binden fazla hadis rivayet etmiştir. Muhatabının yeteneklerini keşfedip onların hazır olduklarını öğrendikten sonra eğitime başlamıştır.

Günümüz: Her bireyin farklı bir öğrenme tarzına sahip olduğunu savunan günümüz eğitim sistemiyle kişilerin, ilgi alan ve yetenekleri doğrultusunda eğitim almalarını hedeflenmektedir.

- Soru- cevap yöntemi

Asr-ı Saâdet: Sual ilmin anahtarıdır. Peygamber Efendimiz soru sormaları için sahabelerini teşvik ederdi. Yüce kitabımız Kur'ân-ı Kerim'de de "Eğer bilmiyorsanız ilim ehlinden sorun." buyruluyor. Peygamberimiz kendisine sorulan bütün soruları büyük bir ciddiyetle cevaplandırmış ve hiç birini cevapsız bırakmamıştır. Hatta konunun daha iyi anlaşılması için cevabını bildiği halde sahabeye sorular sorarak onları bu hususta teşvik etmiştir. Bir gün Ashabına: ''Müslüman kimdir, biliyor musunuz? diye sordu. Onlar da "Allah ve Rasulü daha iyi bilir'' dediler. Yeterli miktarda dikkatleri toplayan Efendimiz sorduğu soruyu cevaplayarak bu şekilde eğitimine devam etmiştir.

Günümüz: Eğitimde en çok kullanılan usullerden biri de soru cevap yöntemidir. Bu yöntem ile daha kalıcı öğrenme sağlanır. Soru sormak öğrenmenin ilk adımıdır. Kafasında herhangi bir konu hakkında soru oluşturan kişi, artık meselenin farkına varmış, onun çözüm yolunu aramaya başlamış demektir.

- Öğrenci (çocuk) merkezli eğitim

Asr-ı Saâdet: Peygamber Efendimiz hayatın her aşamasında mutlaka çocuğu merkeze alarak eğitim öğretimine devam etmiştir. Çocukların mescitlere gelmesini teşvik etmiş, birçok zaman onlarla mescitte oynamıştır. Peygamber Efendimiz Medine'ye geldiğinde yaklaşık on yaşlarında olan Hazreti Enes'i yanına almış on yıl boyunca ilgilenerek ona yapabileceği işleri kademeli olarak öğretmiştir. Çocuklara yapabilecekleri işleri vererek onlarda başarma duygusunu geliştirmiştir. Hatta kendi torunlarını omuzlarına alarak onlarla oynarmış ve çocuklara rastladığında mutlaka selam vermiştir.

Günümüz: Öğrenci merkezli eğitim ile öğrencinin yani çocuğun, mevcut ve gelecekteki ihtiyaçlarının farkına varmasına yardımcı olmak, kendi fiziki ve zihini yeteneklerini, sınırlarını, yani "öğrenme profilini" keşfetmesine yardımcı olmak ve belirlenecek eğitim ihtiyaçlarının gerektireceği bilgi, becerilere ve tutumlara yönelik davranışların, çocuklar üzerinde olgunlaşmasını sağlamak olarak ifade edilir.

- Yabancı dil öğretimi

Asr-ı Saâdet: Zihinsel becerilerin gelişmesi ve insanlar arasında iletişimin güçlenmesi için yabancı dil öğrenimi önemli bir faaliyettir. Peygamber Efendimiz bu hususta da bizleri teşvik etmiştir. Efendimiz Zeyd Bin Sabit'e (r.a), Yahudilere güvenmediğini ifade ederek yazışmalar için onların dilini öğrenmesini tavsiye etti. Zeyd (r.a) kısa sürede İbranice öğrendi.

Günümüz: Günümüz eğitim anlayışında çocukların ikinci hatta üçüncü bir yabancı dil öğrenimi ile zihinsel gelişimlerinin artacağı belirtilmektedir. Aynı zamanda çağın gereksinimlerinden de biri olan yabancı dil mutlaka tavsiye edilmektedir. Ancak her mevzuda olduğu gibi dil mevzusuda abartılmamalı, yabancı dil amaç değil araç olmaktan öte gitmemelidir.

Yukarıda bahsedemediğimiz eğitim ve öğretimle ilgili daha birçok konu hakkında Efendimiz bizlere örnek olmuş ve bu konular hakkında zihinlerimizde yeni kapılar aralamıştır. Her alanda olduğu gibi eğitim alanında da bütün insanlığa örnek olan Efendimizin usul ve tekniklerine, sünnet-i seniyelerine sahip çıkarak insanlığın kurtuluşuna vesile olmak ümidiyle...

Nis

Kts faaliyetleri kapsamında haftanın ayet ve hadisi panoda sergilendi.

Nis

2022-2023 Eğitim Öğretim yılında okulumuzda 2.seviye tespit sınavı yapıldı.Sınava giren tüm öğrencilerimize başarılar dileriz.

Nis

Kts Şubat-Mart  faaliyeleri kapsamında okulumuzda bulunan toplam 3 koridoru 3 halife ismiyle isimlendirdik.Bu sayede öğrencilerimize rol model olacak İslam'a büyük hizmetlerde bulunmuş ve halifelik yapmış şahsiyetleri tanıma ve araştırma imkanı sağlamış olduk.